Son yıllarda iklim değişikliği konusunun giderek ön plana çıkmasıyla birlikte ülkeler, çevre koruma yasalarını güçlendirmeye ve iklim değişikliği ile mücadele etmeye yönelik çeşitli adımlar atmaya başladı. Türkiye de bu çerçevede önemli bir gelişme olarak, İklim Kanunu’nu gündemine almıştı. Peki, İklim Kanunu nedir, yasalaştı mı ve Resmi Gazete’de yayımlandı mı? 2025 hedefleri neler? Bu haberimizde, Türkiye’nin İklim Kanunu’nun detaylarını, maddelerini ve 2025 projeksiyonlarını ele alıyoruz.
İklim Kanunu, iklim değişikliği ile mücadele ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla çıkarılan bir yasal düzenlemedir. Bu kanun, Türkiye’nin iklim hedeflerini belirlemek, karbon salınımını azaltmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik etmek üzere kapsamlı bir çerçeve sunmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın öncülüğünde hazırlanan bu yasa, ülkemizin Paris İklim Anlaşması hedefleri doğrultusunda hareket etmesini sağlamayı amaçlıyor.
Buna göre, Türkiye’nin 2030 yılı itibarıyla karbon salınımını yüzde 21 oranında azaltması hedeflenirken, 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşılması planlanıyor. Bu hedefler, hem ulusal hem de uluslararası ölçekte önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Yasa kapsamında, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı, sürdürülebilir ulaşım, iklim değişikliği adaptasyonu gibi çeşitli başlıklar ele alınıyor.
İklim Kanunu'nun birçok maddesi, çeşitli sektörlerde köklü değişiklikler öneriyor. Bu maddeler, sanayi, enerji, tarım, ulaşım gibi kritik alanlarda karbon emisyonlarının düşürülmesi için gerekli önlemleri içermektedir. Örneğin, yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması teşvik edilecek, fosil yakıtlara olan bağımlılık azaltılacak ve enerji tasarruf uygulamaları genişletilecektir.
2025 yılı itibarıyla öngörülen hedeflerden biri, şehirlerin iklim dostu hale gelmesi adına yapılan projelerin hız kazanmasıdır. Bu kapsamda, şehirlerde iklim eylem planlarının oluşturulması ve uygulamaları teşvik edici düzenlemelerin hayata geçmesi bekleniyor. Ayrıca, tarım sektöründe yapılan uygulamaların sürdürülebilirliği artırarak, gıda üretiminde daha az kaynak kullanımı sağlanması hedeflenmektedir.
Ayrıca, İklim Kanunu’nda çevreye duyarlı ulaşım sistemleri geliştirilmesi ve kirliliğin azaltılması da önemli bir yer tutuyor. Toplu taşıma sistemlerinin iyileştirilmesi, elektrikli araçların desteklenmesi ve bisiklet yollarının yaygınlaştırılması gibi projeler, 2025 hedefleri arasında yer alıyor. Bu sayede hem hava kalitesinin arttırılması hem de trafik sorunlarının çözümlenmesi amaçlanıyor.
Sonuç olarak, İklim Kanunu'nun yasalaşması ve Resmi Gazete’de yayımlanması, Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadelesinde önemli bir adım olarak görülebilir. Bu kanun, sürdürülebilir bir gelecek hedefi doğrultusunda pek çok alanda reform yapmayı önermekte ve ülkemizin çevresel hedeflerine ulaşmasında kilit rol oynamaktadır.
Bu bağlamda, kamuoyunun İklim Kanunu hakkında bilgi sahibi olması ve bu yasa çerçevesinde atılacak adımlara katkı sağlaması büyük önem taşımaktadır. Türkiye’nin iklim hedeflerine ulaşabilmesi için bu yasanın etkili bir şekilde uygulanması ve toplumun tüm kesimlerinin bu sürece dahil olması gerekmektedir.
2025 yılında İklim Kanunu'nun hedeflerine ulaşmak için yapılması gereken bu önlemler ve bulunacak çözümler, sadece çevresel sürdürülebilirlik açısından değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma ve sosyal iyileşme açısından da büyük önem taşımaktadır. Türkiye, bu alanda atacağı adımlarla, hem kendi insanları için hem de gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakma gayretindedir.